Altaylı’nın bugün Youtube kanalında yayınladığı videosunun bir bölümünü Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in meclis genel kurulunda yaptığı konuşmaya ayırdı. Cemaat ve tarikatlar açıklamasını deyim yerindeyse topa tuttu.

Fatih Altaylı’nın açıklamaları:

Bakanlar kurulu açıklandığı gün sana ne demiştim? Bu bakanlar içerisinde sadece en çok soru işareti olan bakan Milli Eğitim Bakanıydı. Diğer hepsi kendi görevlerini belli ölçüde yapabilecek kapasiteye sahip düzgün bakanları. Hakikaten de baktığın zaman yani Milli Savunma Bakanına bir şey diyemem hataları var mıdır vardır ama yani berbat diyemezsin. Turizm bakanına diyemem. Sanayi ve teknoloji bakanına diyemem. Ticaret bakanını çok tanımıyorum ama diyemem. Dış işleri bakanına diyemem. Ekonomi bakanına diyemem demiştim hatırlarsan. O Sepetteki En Uygunsuz Elma diyeyim Milli Eğitim Bakanıydı. Ve geldiği günden beri benin o ilk günkü yorumumu hiçbir şekilde boşa çıkarmamak için insan üstü bir çaba sarf ediyor. Bu da o çabalardan birisi.

Ama yeni değil zaten. Ak parti döneminde biliyorsun ki tüm ak partili milli eğitim bakanları dönemin böyle anlaşmalar sözleşmeler yapıldı. yani yurtlarında çocukların tacize uğradığı bilinen bir takım bunların STK dediği cemaat veya vakıf adı altında örgütlenmiş tarikatlara okullarda partnerlik verildi. Ortaklık verildi. Gençler bunlara emanet edildi. Geçen hafta bir grup doğru düzgün liseli öğrenci bir video çekerek bu rezilliğe karşı tepki gösterdi. Peki bunları kim dinleyecek? Ben mi sen mi o belki de bugün okuldan atılma riskiyle karşı karşıya olan öğrenciler mi? Yoksa ana muhalefet partisi adı altında ya da muhalefet partisi adı altında ortada dolaşan tipler mi? Çocuklara mı kaldı bunları söylemek? Ama ne yazık ki Türkiye’de bir muhalefetten söz edemeyeceğimiz için ve başındaki değişse bile muhalefet sistemi pek değişmediği için gördüğümüz gibi herkes suskun.

Ya kardeşim bir okulda bir cemaatin bir tarikatın en işi var? Üstelik de şaibeli karanlık ne olduğu belli olmayan tarikat ve cemaatlerin ve bunlara ait vakıfların ne işi var. Bu çok açık bir şekilde çocukları kurda emanet etmek üstüne üstlük bir de kurdun cebine para koymak. Ama maalesef vaka-i adiye. Ve kimse bunlara itiraz etmiyor.

Editör: Deniz Beyatlı