Türk Eğitim Derneği’ne ait okullardan birinde bir kadın öğretmen 29 Ekim töreninde hükümeti sert sözlerle eleştiren ve toplumu da tüm bu politikalara sessiz kalmakla suçlayan siyasi bir konuşma yapmıştı. Kadın öğretmen, cumhuriyetin kazanımları olan hususlara verilen zararlara dikkat çekmiş, ve bu konuşma üzerine emniyet tarafından göz altına alınmıştı.

Garabet bir durum

Fatih Altaylı bugünkü programının bir bölümünü bu konuya ayırdı. Altaylı’nın konu hakkındaki ifadeleri şu şekilde oldu:

Çok garabet bir durum! Savcılığın gözaltına alınma ve sorgulanma gerekçesi ile ilgili yazdığı dilekçede ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ yazıyor. Bakın şunu anlarım, bir öğretmen okulda siyasi bir konuşma yapıyor ise ve bunun içerisinde bir okulda konuşulmaması gereken, öğrencilere aktarılmaması gereken sözler, öğretmenlik mesleği ile bağdaşmayan unsurlar var ise bununla ilgili prosedür açıktır. Bunlar suç içermiyor ve sadece okulda yapılmaması gereken bir konuşma ise bu öğretmen hakkında Milli Eğitim Bakanlığı disiplin soruşturması başlatabilir, disiplin soruşturması kapsamında müfettiş gelir. İnceleme sonunda öğretmenlik mesleği ile bağdaşmayan birtakım şeyler varsa ‘memuriyetten men’, ‘öğretmenlikten men’, ‘maaştan kesinti’, ‘tenzili rütbe’ gibi memuriyette olan cezalardan biri verilebilir.

Konu Milli Eğitim Bakanlığı’nı İlgilendirir

Öğretmen hanımefendinin söylediklerine katılmakla beraber bunun okul içerisinde ve bayram töreninde söylenmiş olmasının kabul edilemezliği konusunda net bir şey söyleyemeyebilirim. Söylemese daha iyi olurdu diye düşünebilirim. Çünkü hem kendisini hem de okul yönetimini zora soktu. Elbette ki insanların fikir özgürlüğü vardır, öğretmen hanımefendinin söylediği yer ve gün ile ilgili sorunlar olabilir. Ancak bu bir ceza davasının, cezai soruşturmanın konusu olamaz! Bunu MEB inceler, araştırmasını yapar. Bu savcılığın işi değildir, siyasi parti eleştiren insanlar halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor diye soruşturma açamazsınız! Bana sorarsanız halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden bu soruşturmayı açan savcıdır! Çünkü bu Milli Eğitim Bakanlığı’nı ilgilendiren bir durumdur, savcılığı ilgilendirmez.

Editör: Deniz Beyatlı